Kayıtlar

bu çocuklar adamı öldürür.. :D

Geçen gün babam, amcam, yengem plastik cerrahi hakkında konuşuyorduk. Bir ara ben "plastik cerrah" deyince kardeşim Emir bekletmeden sordu sorusunu: Hiç plastikten cerrah olur mu? :D Bu akşam da yine bir yanlış anlamaya binaen minik komşularımızdan M.Fatih'ten orjinal bir soru geldi. Akşam amcam ve kardeşlerimle dışarı çıkarken kardeşim Ömer biraz gecikti. Biz Ömer'i aşağıda, apartmanın bahçesinde bekliyorduk. Bu esnada M.Fatih de bizim ufaklıklarla aşağıda top oynuyordu. Sonunda Ömer aşağıya inince ben "Bizim tiki de sonunda geldi" dedim. Bunu duyan M.Fatih de yapıştırdı sorusunu: Ömer Abi'nin tiki mi var? :D

kardeşim emir'in dans performansı..

Yorumu izleyicilere bırakıyorum :D

Trakya V.Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi: Diyabet ve Endokrin Hastalıklar

Resim
TÜBAT (Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu) olarak bizim birinci, üniversitemizde gerçekleştirilmiş 5. öğrenci kongresini düzenlemeye karar verdik.. 23-25 Ekim 2009 tarihlerinde diyabet ve endokrin hastalıklar konulu Trakya V.Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi'ni Edirne'de düzenleyeceğiz.. ..Facebook kongre iletişim grubumuz..

mayıs'09 | kongre ayı

Resim
Mayıs ayı benim için bi nevi kongre ayı oldu. 3 kongreye katılmış bulundum mayıs ayı içinde.. 14-17 Mayıs 2009 tarihlerinde İstanbul'da Maltepe Üniversitesi'nin düzenlediği "PEDCON2009 International Pediatrics Medical Student Congress"e bu sene katıldığım diğer öğrenci kongreleri gibi TÜBAT olarak kalabalık bir grup olarak katıldık. Maltepe Üniversitesi bünyesinde yer alan 5 yıldızlı Marma Kongre Oteli'nde konakladığımız kongrede bilimsel programından sosyal programına herşey gayet güzeldi. Aksilikler olmuştur belki ama olduysa da biz görmedik. Öğrenci kongreleri sayesindeki güzel dostluklarımızı burada daha da pekiştirirken yeni dostluklar kurduk. Yakında ev sahibi - misafir kavramı ortadan kalkacak gibi görünüyor. :) Yurtdışından gelen katılımcılar kongreye renk kattılar. Traditional Night'da ülkelerinin yöresel kıyafetleri ile katıldılar, hepberaber Eurovision'u izledik, hep beraber Türkiye'yi ve katılımcı yabancı arkadaşlarımızın ülkelerini dest

ANTBAT II. Genel Tıp Öğrenci Kongresi ve Kültür Sempozyumu

Resim
19-17 Nisan 2009'da Ankara'da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeydik TÜBAT olarak. Öncelikle bir teşekkürle başlamak istiyorum: Bu kongrenin hazırlanmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.. Ankara'da bizi hiç yanlız bırakmayan, her an yanımızda olan Ankara Tıp'lı arkadaşlarımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum.. Oldukça sıcak bir ortam vardı Ankara Tıp'ta.. Bilimsel program, vaka sunumları ve araştırma sunumlarından oluşmaktaydı ve yorucu değildi.. Benim şahsi fikrim böylesi bilimsel programlar konu anlatımı şeklindeki bilimsel programlara göre daha güzel, daha ilgi çekici ve yormuyor.. Pek çok üniversitenin katılımlarıyla birbirinden güzel sunumlar izledik. Bizden de Hatice arkadaşım pediatrik olgu sunumuyla bize gerek sözel gerek görsel sunumuyla ve teşekkür slaytındaki kardeşimin fotoğrafıyla :) gerçekten güzel bir sunum yaptı.. Kendisini burdan da tekrar tebrik ediyorum.. :) Tümata Müzik Terapi Grubu'nun ruhu dinlediren müzikleriyle i

yirmibir

... 20 yıl 363 gün 20 yıl 364 gün 21 yıl (17.04.09) 21 yıl 1 gün 21 yıl 2 gün ... zaman akıp gidiyor..

'elif şafak / aşk' romanından seçtiklerim..

“Beşinci Kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarımı. ‘Aman sakın kendini’ diye tembihler. Hâlbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ‘Bırak kendini, ko gitsin!’ Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Hâlbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!” (sf.95) … “Altıncı Kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Âşık dilsiz olur.” (sf.96) … “On Dördüncü Kural: Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?” (sf.134) … Oysa Ella’nın David’e soru sormamasının bir sebebi vardı: Cevaplarla nasıl baş edeceğini bilmiyordu! Ne yapacağını bi

bisiklet gezileri - 2 | büyükdöllük köyü..

Resim
Dün TÜBİT (Trakya Üniversitesi Bisiklet Topluluğu)'in düzenlediği bisiklet turuna katıldım.. Sabah 9:30'da her zamanki buluşma noktasından Zübeyde Hanım Parkı'ndan hareket ettik yaklaşık 50-60 kişi.. İstikametimiz Edirne'nin Büyükdöllük köyüydü.. Yolumuz uzuncaydı. Gün boyunca toplam 34 km. pedal çevirmişiz. (GoogleEarth verilerine göre.. :)) Benim buluşma yerine gidişim gelişim de yakla şık 4-5 km'ymiş.. Yani bi 40 km kadar pedal çevirmişim bugün.. :) Güzergahı mız genel olarak pek engebeli değildi ama arada bikaç yokuş bizi yormadı desek yalan olur hani.. Neyse nihayet vardık köyümüze.. Benim ilk gözüme ç arpan köyü n büyükçe camisiydi. Köy kahvesine vardığımızda ben hemen oradaki bir köylüyü yakalayıp minareye çıkmak istediğimi söyledim. İzni alıp çıktım minareye .. :) Oradan köyü ve aşağıdaki çocukları fotoğrafladıktan sonra minareden inip köyde fotoğraf çekmeye devam ettim. Kahvenin etrafında saklambaç oynayan çocuklar ve köy kahvesinde oturan amcalar ve dedel

bisiklet gezileri - 1

Resim
Baharın gelmesiyle dün biz de 5 arkadaş attık kendimizi dışarı.. Bisikletlerle önce kahvaltı mekânımız Yeşil Sera'da güzel bir kahvaltı ettikten sonra Yunanistan sınırı Pazarkule'ye doğru pedal çevirmeye başladık.. Yolumuza devam ederken iki asker yolumuzu kesti.. Sınırdan 1km. kadar içerisinden öteye geçmek yasakmış. Bi de biz 5 kişi olunca ilkin salmadılar bizi.. Ama sonra ayrı ayrı geçmeyi teklif ettik. Zor da olsa kabul ettiler ve 2 grup halinde aramızda boşluk bırakarak yolumuza gümrüğe kadar devam ettik. Gümrüğe vardıktan sonra biraz dinlendikten sonra "HOŞ GELDİNİZ" tabelası ile hatıra fotoğrafı çektir dik.. :) Tabi burası Edirne olduğu için bence o tabelanın "OJ GELDİNİZ" şeklinde olası gerekir.. :D Devletimiz yapmamış biz yaptık.. :D "EDİRNE", "MUĞLA" gibi şehir isimlerinin olduğu tabelalar görmeye alışığız.. Ama "TÜRKİYE" yazılı bir trafik levhası alışıldık birşey değil. :) "TÜRKİYE" tabelasıyla da hatıra