blog • mfethullah

Balıklarla haşır neşir olamasamda kendileriyle bi fotoğraf çektirebildim... Bu penguenleri görünce aklıma "Madagascar" filmi geldi... :-) İşte Doğuştan Fanatik FENERLİ... Denizanaları (nam-ı diğer Jellyfish) Bir Başka Denizanası

...Ben ve Stetau of Liberty... ...Ben ve Empire States Building... Ben daha mı uzunum ne? :-) ...George Washington, Ben ve Ömer (nam-ı diğer Omar)... George Amcayla da fotoğraf çektirdik bea... ...Broadway St.'deki Boğa, Ben ve Omar... Kadıköy Boğasının NewYorkCity versiyonu... ...Ben, Omar ve Empire States Building...

M useum of F ine A rt'ın önünde ben: Yine Ben ama nerede olduğumu şimdi tarif edemeyeceğim. Kursun yakınlarında biyerdeyim...

Bu seneki ikinci avize vakasını dün akşam 21:00 sularında yaşadım ama bu sefer tek zarar gören avize oldu. Ben sağlamım yani... Avizelerle bi alıp veremediğim var ama ne ben de bilmiyorum :-) Olay, elimdeki ufak top yerde sekerken benim topa ayağımla vurmamla başladı. Topa vurdum; top havalandı; inişe geçti ve BASKETTTTT!!! Ve işte sonuç:

Kurs bugünkü seviye belirleme sınavı (1000 üzerinden 595 aldım) ve tanışma faslı ile başladı... Hoş bir ortam ama gerçekten farklı. Herkes yabancı (Bizim dışımızda 4 Türk daha var). Farklı milletlerden insanlar var: Alman, Japon, Tayvanlı, Taylandlı, Koreli, Brezilyalı, Rus, vs. Ortalık çekik gözlü dolu... Hele Koreliler kursu ele geçirmeye gelmiş gibiler :-) Hocalar da gayet ii. Hele bi tanesi var ki acayip matrak... Neyse şimdilik bu kadar yeter... İleride daha anlatacak çok şey çıkar zaten...

Custom House Tower, mimari bakımından hoş bir yapıt... Bu hoş mimari benim fotoğraf çekme sanatımla birleşince ortaya oldukça güzel şeyler çıkıyor. (Pek de mütevaziyimdir!) Bu iki fotoğraf benim çok hoşuma gitti... Sizce nasıl?

Boston'da bu ineklerden 118 tane var. (Kırmızı t-shirt'lü dahil...:->)

Bu kilise Boston'un ilk vaftiz kilisesi imiş... Kilise sarmaşıklar ile bayağı orjinal bir hal almış di mi?

İşte kardeşim Ömer Faruk'un elini fare sanarak yakalayan kapan bu. Olay 14 Temmuz akşamı meydana geldi. Elini -ne işi varsa- kanepenin altına sokan Ömer'in parmağını fare kapanı kıstırdı. Olayı yara almadan atlatan Ömer'in durumu şimdi iyi...

 

Uzun süren (yaklaşık 11 saat) bir uçak yolculuğundan sonra Boston'a vardık... Amerika kıtasına da ayak basmış oldum :-) Şimdilik yazacağım pek bişey yok ama evimizde internet de var ve sık sık bişeyler yazmayı düşünüyorum buraya...

 

Geçen hafta alamadığım(vermedikleri) ABD vizesi bugün aldım ve inşaallah haftaya çarşamba günü ABD yolcusuyuz kardeşim ve ben. Muğla'dan Ankara'ya ilginç bir tevafuk eseri geçen hafta bindiğimiz otobüsün aynı koltuğunda seyahat ettim. Ama çok şükür bu tevafuklar konsoloslukta devam etmedi ve geçen hafta bana vize vermeyen bayana denk gelmedim bugün... ...Hayırlısı böyleymiş...

Bugün vize görüşmesi için ABD konsolosluğuna gittik kardeşimle. Önce SEVIS ücreti denen şeyi yatırana kadar canımız çıktı. Neyse bunu hallederken görüşme randevusunu kaçırdık. Onu bi şekilde halledip konsolosluğa girip sıra aldık ama maalesef kardeşim vize alırken ben vize alamadım... Neymiş efendim not transkriptimdeki notlar yeterli düzeyde değilmiş. Transkriptte bulunan 1. dönem notlarımın ortalaması 74 olduğu halde notlarım bahane edilerek vizem reddedildi... Ve dolayısıyla 3 temmuzda Amerika da yalan oldu... Böyle şey olur mu yav... :-(