Kayıtlar

kıyı ege gezimiz..

Bizim gibi kalabalık ailelerde alışılmışın dışında 3 kişi ile 2 günlüğüne bir geziye çıktık bayramın 3. ve 4. günleri.. Genelde ayak bağı olan ufaklıklar olmaksızın babam, kardeşim Ömer ve ben 2 günlük gezimizde Muğla'dan yola çıkıp Milas, Didim, Kuşadası, İzmir, Bergama, Ayvalık, Edremit istikametindeki gezilecek görülecek yerleri gezdik.. Gidilecek ilçelerin belirlenmesi dışında pek planlı bir gezi değildi.. Aklımızda elbette görmek istediğimiz yerler vardı ama zaman zaman gördüğümüz kahverengi tabelaları da takip ettik.. :) Gezdiğimiz yerlerin tarihi ayrıntısına pek girmeden gezimizi kısaca anlatayım: Muğla'dan bayramın 3. günü yani çarşamba sabahı saat 08:30'da yola çıktık.. İlk durağımız Milas'tı.. Milas'ta Labranda Antik Şehri'ne gittik. Yüksekçe bir yere kurulmuş olan Labranda Antik Şehri daha çok zamanının yönetim merkeziymiş galiba.. Muhtemelen halk daha aşağılarda yaşıyormuş.. Yüksek konumu muhtemelen olası düşman saldırılarını daha rahat bir şekilde

muayene ücreti..

Hükümet sağlıkta sevk zincirini uygulamaya koyuyor tekrar. Ve bunu benimsetmek için de aile hekimlerine muayenede ücret almazken fakülte gibi 3. basamak hastanelerden muayene ücretini eczanelerden tahsil ediliyor.. Geçen gün üniversitede muayene olup eczaneye gittiğimde 6 YTL muayene ücretini ilaç üretinin yanısıra aldılar. Toplamda 4,5 YTL'lik ilacı 7,5 liraya almış oldum.. Karneye yazdırdığım için ilaç ücretinin %20'sini ödeyeceğim diye beklerken ilacı fakülteden yazdırdığım için 6 YTL muayene ücretiyle beraber toplam 7,5 YTL ödemiş oldum.. Muayene olup ilaç yazdırmasanız bile 6 YTL borç olarak yazılıyor ve ilaç aldığınız başka bir zamanda tahsil ediliyor.. Aile hekimliğinde muayene olup ilaç yazdırabilecekken fakülteye falan gitmeyin derim ben.. Sonra benim gibi zararlı çıkarsınız.. Benden söylemesi..

yine fener :D

Resim
9 yıllık gelenek yine bozulmadı ve Fener Kadıköy'den yine galip ayrıldı.. Hem de 4-1 :D Cincon UEFA'da finale kalsa da Saraçoğlu'nda kazanamadığı için kupayı da alamaz herhalde.. :D

odam..

Resim
Bu seneki yeni evimdeki odam.. :)

dönem-IV başlar..

Stajyerliğimizin başladığı 4.Sınıfın ilk haftasını bitirdik.. D grubu olarak başladığımız Kadın Hastalıkları ve Doğum stajı diğer stajlara göre nispeten daha rahat bir staj Dahiliye ve Pediatri ile başlayan A ve B gruplarını düşününce.. Staj takvimi bakımından en rahat grup D grubu gibi.. Sırasıyla Kadın Hastalıkları ve Doğum, Anesteziyoloji, Radyoloji, İç Hastalıkları, Çocuk Hastalıkları, Çocuk Cerrahisi, Genel Cerrahi ve Nükleer Tıp stajlarını alacağız bu sene.. Yeni senemiz hepimize hayırlı olsun.. :)

emirrrrr, rövaşata ve gooolllll.. :)

Resim

saw V geliyor..

Resim
Müthiş testere serisinin devamı geliyor.. Saw V, 24 ekimde sinemalarda olacakmış.. Serinin 5.filmi de 3. ve 4. filmlerin yönetmeninin elinden çıkmış.. Umarım kötü bir devam filmiyle karşılaşmayız.. Merakla bekliyorum serinin yeni filmini.. :) Saw V'in sitesi ve fragmanı için tıklayın.. Saw filmlerinin sitesi için tıklayın..

fotoğrafıma dokunma!..

Resim
Maliye bakanlığı, 01 Temmuz 2008 tarihinden itibaren geçerli olmak şartıyla fotoğraf makinelerine %20 ÖTV getirdi. ÖTV'nin gerekçesi 2010 İstanbul'un Avrupa Kültür seçilmesine fon sağlanması. Bu ne demek oluyor? Dünyada bir çok ülkeye göre en pahalısını kullandığımız ürünlere bir yenisinin daha eklenmesi. Bir sanat aracı vergilendirilerek bir kültür etkinliğinin finanse edilmesi Kullanıcıların garantisiz ürün almaya itilerek mağdur olması. Resmi yollarından ithalat yerine bavul ticaretinin desteklenmesi. Sermayenin kayıt dışına kayması ve vergi kaybı. Ben bir fotoğrafçıyım. Ama amatör, ama meraklı, ama sanat, ama profesyonel, ama meslek icabı.. Sonuçta ben bir fotoğrafçıyım. Benim için fotoğraf çekmek hobi ya da ekmek parası.. Benim işimi, ekmeğimi, hobimi elimden almak istiyorlar. Hangi sanat dalında var ki "Özel Tüketim Vergisi"! Şimdi ben bir fotoğraf sevdalısı olarak bunca vergiyle nasıl başa çıkacağım. Ya bu vergileri verip sadece bir kereye özel fotoğraf makine

malatya'08, nemrut dağı ve yayla..

Resim
Yaz tatillerimizin rutinlerinden Malatya sıla-i rahimimizi de yaptık.. Muğla'dan amcamlarla birlikte 2 arabayla gittik Malatya'ya her zamanki gibi tek günde.. Babama ne kadar o kadar yolu tek başına gitmen zor yardım edeyim dediysem de gidişte yardım istemedi pek.. Malatya'da bu sene önceki senelerden farklı olarak ben bir gece yayla'da Nemrut Dağı'nın eteklerinde kaldım.. Elektriğin olmadığı lüks lambalarla aydınlatılan taş evler.. Güzel mekanlar ama orada 1-2 ay kalmak zor olsa gerek.. Rüzgarın zaman zaman sert esmesi zor anlar yaşattı bana açıkçası.. Ağzımıza burnumuza kum dolmasını geçtim Nemrut Dağı'na amcamla çıktığımızda arabadan çıkar çıkmaz gözlüğüm uçtu.. Gözlük hafif olunca uçması da olağan olabiliyo.. :) Gözlük uçtuktan sonra ben bi an umudu kestim gözlükten ama esen sert rüzgarın yere yakın yerlerde çok şiddetli olmaması ve yerde duran plastik çatalın rüzgarda olduğu yerde kalması umutlandırmıştı beni.. Amcam ben ve yayladan bizimle beraber gelen